Çorumda plak kolleksiyonu yapan bir hobbydaşımla yaklalaşık 6-7 Sene önce Ankarada Asker emeklisi bir abimizin evine plak bakmak için gittiğimizde dinleme fırsatım oldu.ama sol hoparlörün bass sürücülerinden birinin körükte kısmen çatlaklar ve deformasyon vardı.o sebepten sesini çok açamadık yinede bana fikir vermeye yetti.rotel ra 1412 ve sansui marka bir pikapta Boney-m den bir kaç parça dinleme fırsatım oldu.sesini çok net hatırladığımı söyleyemem ama etkileyiciydiki,portsuz bir tasarıma rağmen kısık seste bile full spectrumu yansıtabilen bass tepkisi vardı diye hatırlıyorum.filtre varmıydı yokmuydu dikkat etmedim.vintage matrix serisinde bildiğim kadarıyla opsiyonel,yanılıyorda olabilirim.
Dinlemis olmaniza sevindim. Yoksa bu artniyet nereden geliyor diye dusunmeye baslayacaktim. Cunku bizzat dinledigim bir speaker'in bass'inin az oldugu yorumuma alakali alakasiz cevaplar yazmissiniz. Mesele enstrumanlarin frekans araliklari, odyofil hoparlorlerin hangi muzik turlerini olmasi gerektigi gibi uretmeleri gerektigi degil ki. B&W Matrix 802 S3'un bass'inin az olup olmamasi. Almayi planladigim icin ciddi ciddi arastirmistim zamaninda. Bazi insanlarin forumlarda bass'in az oldugunu yazmalarina ben de sasirmistim. Ama dinleyince anladim durumu. Evet, muadili diger hoparlorlere gore az gercekten de. Yeni nesil 802'ler oyle degil. Hatta Nautilus 803'ler bile daha guclu bass'a sahip. Ama dinlemissiniz, sizi tatmin etmis, ve farkli dusunuyorsunuz, bunda hic bir sorun yok tabii ki. Sonucta mutlaka bazi insanlari mutlu ediyor ki B&W boyle bir hoparloru uretmis. Yine ayni sekilde, bazi insanlari da mutlu etmemis olacak ki guncel 802'ler cok daha derine iniyor.
@zxc Herhangi bir üyeye art niyetim yok. Size göre azdır bana göreyse uygun altyapıyla ve çeşitli düzenlemelerle potansiyeli çok yüksek bir speaker 802 matrix.çoğu kimseye hitap edebileceğini düşünüyorum.bassları yetersiz demek ve bunu 42 hz altını vermemesi ile açıklamak bana göre büyük haksızlık olur. Postun tamamı size ithafen yazılmamıştı zaten.
Acikcasi bass'lari yetersiz diyemem. Ancak o boyuta gore evet, az. Dinledigim muadili sayilabilecek hoparlorlere gore de az. Frekans tepkisi olcumu tamamen anlamsiz bir deger degil. Her kaburustu ureticinin olcup yayinladigi az sayida numerik degerden biri. Ses kalitesi hakkinda hic bir fikir vermese de, hoparlorun ilgili frekansta, belli bir yonde, yeterli enerji verip vermedigini belirtiyor. Frekans tepkisi 50Hz olan bir hoparlorden cok bass performansi bekleyemezsiniz. Ayni sekilde frekans tepkisi 20Hz'e inen bir hoparlor de o bass'i uretir. Igrenctir, rezalettir, ama o frekansta yeterli enerji uretiyordur. Bu kadar basit. Ne eksik, ne fazla. "Audiophile bir ürün sentetik bass içeren müzik türlerini icra etmelimi?" sorunuza cevap vermeye calismistim. Bence bu soru, cok pratik yonu olmayan felsefi bir tartismaya yonelik. Cunku icinde bulundugumuz dunyada, ust seviyede bir urun ne yapip yapip dinleyicisini ses kalitesi acisindan memnun etmek durumunda, bunu nasil yaparsa yapsin. Musteri kitlesi elektronik, rap, trance dinliyorsa, onlari memnun edecek sekilde dizayn edilir. Klasik muzik dinliyorsa da onlari memnun edecek sekilde. Kisacasi para konusur. Daha dogrusu zevklerini parasiyla oylayan insanlarin tercihleri konusur, ki konusmakta; teorik olarak olmasi gereken ne olursa olsun. Velhasil sorunuza donecek olursam, ne olmasi gerektigine degil, ne olduguna cevap verebilirim. Yani "Audiophile olarak nitelendirilen ürünler dinledigim müzik türlerini beni memnun edecek seviyede icra ediyor mu?" Sahsen ne elektronik, rap, trance dinliyorum, ne de klasik muzik. Daha cok rock ve pop, bir miktar da folk, alternatif, jazz ve Turk sanat muzigi dinliyorum. Tecrubemce piyasadaki bilinen iyi firmalarin orta ve uste yakin seviye urunleri, muzik tercihleri bu sekilde olan beni tatmin edecek duzeyde calmakta, buna Matrix 802 S3'ler de dahil.
Bahsi geçen hoparlörü yakından dinlemedim ama muhabbet olsun diye soruyorum. Basının boyutuna göre az olduğuna nasıl karar verdiniz. Ne tarz şeyler dinlemiştiniz? Kulağınıza ne kadar güvenirsiniz? Dinlediğiniz bir sesin frekansını yaklaşık tahmin edebilir misiniz?
Rica ederim. Duymamış olayım. Hakaret sayarım. Basshead'im ben. Kulağım komple sağır olsa bile vücudumdaki kıllar 20-250Hz arasını alelade insanların iç kulağındaki kıllardan daha hassas algılayabilir. Tidal üzerinden yıllardır aşina olduğum parçaları dinledim. Kullandığım tipik parçalar vardır hoparlör ve kulaklıkların önem verdiğim özelliklerini test etmek için. Mesela orta ve üst bass şiddeti için Dire Straits'in Money for Nothing parçasının girişindeki vuruşlara odaklanırım. Alt bass için James Blake'in limit to your love parçasının 54. saniyesinde başlayan kısımı dinlerim. Üst bass'ın midlere ne kadar bulaştığını test etmek için Sade'nin smooth operator parçasını denerim. Tiz detayı ve karmaşık sesleri ne kadar iyi ayrıştırabildiğini görmek için Euphrates'in Govi, Jimi Hendrix'in All along the watch tower, ve Stranglers'ın Golden Brown parçalarını denerim illa ki. Türkiye'de de çok farklı olduğunu zannetmiyorum ama burada hifi mağazalarının dinleme odaları olur farklı sistemler için. Kendi müziğinizi getirip yarım saat civarı dinlersiniz. Genelde kabul gören, herkesin alışık olduğu metot bu. O yüzden ikinci el alışverişlerde de aynı durum söz konusu. Hatta kendi amfi ve kaynağımı yanımda götürürüm mümkünse. Yıllardır aynı parçaları çok farklı hoparlör ve kulaklıklarla test etmiş olduğum için de kısa sürede kafamda net bir fikir oluşur çoğu zaman, istisnalar olmakla beraber...
Bir de B&W Matrix 802 konusuna geri dönecek olursam: Evet, hoparlörün boyutuna göre bass şaşırtıcı derecede az, ama ses tavizsiz seviyede kaliteli (benim sınırlı tecrübeme göre.) Matrix 801'i de dinledim. Onun bass'ı daha fazla ama yeterince sert değildi. 802 öyle değil. Şahsen çok alt basslar eksik olsa bile 802'yi zevkle dinlerim. O kadar iyi bir hoparlör bulmuşken altları ek bir subwoofer'la desteklemek te çok koymaz açıkçası. O kadar iyiydi.
Düşük frekanslardaki distorsiyon fazla değilse eq yu basar geçeriz diyecektim ama 50hz altı THD tırmanışa geçiyor. Ölçümlere göre bu alet bas gitar ve kontrabas seslerini çalmak istemiyor. Neyse param bugün de cebimde kaldı
Cowon PM2 ve K5 Pro'yu optik kablo ile bağladım. Optik kabloya mini toslink takmam yeterli oldu. Avantajı dizüstüne bağlanan usb'den daha verimli olması. Dezavantajı ise Jeteffect'in bu bağlantıyla pek iyi olmaması. PM2'nin stok sesi daha iyi oldu. Dinlemeyi He400i 2020 ile yaptım. Daha iyi bir optik kabloyla sonuç ne olur göreceğiz.
focal denemiştim galiba ama bu model değildi , basçılara gitmiyordu sesi kılipsin sesini merak ettim , masaüstü the sixes modeli çok iyi , kafaüstü modeli olduğunu ilk defa gördüm
Focal clear mg mid ağırlıklı, eski cleardan bir tık daha karanlık bi tık daha sıcak, bassları nötr ama darbesi çok güçlü bi kulaklık dolayısıyla miktar olarak az hissettirmiyor. Yani sesten çok his ile tatmin ediyor, çoğu focal gibi. Klipsch HP-3 bir nevi tutku projesi, geliştiren ekibi lideriyle beraber kulaklık hazır olur olmaz kovuyorlar biz özümüze dönüyoruz diyerek. Sonrasında da Klipsch üstüne düşmüyor ve piyasada kendine çok yer bulmuyor. Formulada McLaren takımına kulaklık yaparak tws yaparak da ne kadar özlerine döndüklerini görüyoruz. Kulaklığa gelirsek, yarı açık tip, hedefleri olan klipsch heritage hoparlörlerle aynı ses profiline sahip, yani hassas ve V-shaped (basslı ve parlak). Sürücüler fostex ile birlikte geliştirilmiş 52mm biodynamic. Th610 ile Th900 arası düşünebilirsiniz. Basslar 900den tizler 610dan adeta sihirli formül. Tabi açık doğası gereği 50hz altına 900 kadar yüksek girmese de yine de yüksek ve sahne/ferahlık gibi avantajları var.