Odyofil olmak demek ekipmanı dinlemek demektir, müziği dinleyebilmek ya subjektif olarak en iyi ekipmanla ya da aşık olunmuş bir parça ile mümkün olacaktır. En azından benim adıma durum böyle. Emre Karabaş'ın Journey yorumu müziği dinleyebildiğim parçalardandır, tabiki aynı şey Journey parçasının aslı için de geçerli.
Yoko çekik gözlü değil miydi yahu? Bir de sola bakan o beşinci tip kim ola ki? --- Arka arkaya mesajlar birleştirildi, 19 Ocak 2022 --- Ghost filminin orijinal sahnesi. Biraz acaip göründüğü için çanak çömlekle değiştirmişler sonradan --- Arka arkaya mesajlar birleştirildi, 19 Ocak 2022 --- Seksenler yolculuğumuza, her ne kadar doksanlarda dünyaya açılmış olsalar da haddi zatında bir seksenler grubu olan, tekme tokat adam döver gibim sunumlarıyla dikkat çeken, ve dahi yarıştıkları sene Erovizyon'un ses düzeninden mesul vatandaşı tekme tokat dövdüklerini zannettiğim, Azucar Moreno'nun Bandido parçası ile devam ediyoruz efenim: Nasıl kazanamadı o yıl yarışmayı hayret... Daha iyi puan alan şarkıların hepsi unutuldu gitti bugün...
melodisi çok iyi benzer tonlarda olan müzikleri etiketleyip haberdar eder misiniz? tidal Türkiyeden gittiğinden beri ilk defa müzik dinliyorum
Akranlarım anımsayacaktır, 1980'lerde TRT'de İpek Yolu belgeseli vardı. Kitaro'nun müzikleriyle bezeli idi. Herkesin evinde TV yoktu. Biz de akşam vakitleri, evinde TV olan komşulara çay içmeye gider, her komşuya bir dizi ya da programı denk getirirdik. Bu belgesel, aklımda en çok kalanı. Uçsuz bucaksız çöller, seyir halindeki kervanlar, malları taşıyan develer... hipnotize olmuşçasına izlerdim. Başka bir şeyle ilgilenirken bir anda melodisi ıslığıma takıldı ve dinleyiverdim. Sizinle de paylaşayım dedim.
Sonbahar ve kış mevsimleri geldi mi bu şarkı tekrar tekrar dinlenir. Bu sene de kış gitmiyor başımızdan. Dinlemeye bahane.